Boşanma Davası Devam Ederken Nişanlanma Olur Mu?

Boşanma davası devam ederken nişanlanma durumu henüz eşini boşamadan başkası ile nişan yapan ya da yapmak isteyenler akıllarında şekil alan bir sorudur. Evlilik birliği farklı sebeplerden ötürü anlaşmalı ya da çekişmeli bir şekilde dava açılarak sonlandırılabilir. Hem psikolojik açıdan hem de hukuki açıdan boşanma davası açmak son derece normal bir süreçtir. Ancak bazı durumlarda eşlerin anlaşmaya varamaması ve herhangi bir konuda ortak paydada buluşmaması sonucunda çekişmeli boşanma davası devreye girer. Bu dava türüne girmeye sebep olan durumlardan biri de boşanma davası devam ederken nişanlanma durumudur. Oldukça yıpratıcı bir süreç olarak kabul edilen bu süreç aslında boşanma davası devam ederken sadakat yükümlülüğü halini gözler önüne serer.

Eşler boşanma davası açsa dahi, bu süre net bir şekilde karara varana dek eşler birbirine dair olan sadakatini korumak zorundadır. Korumadığı takdirde ve eşlerden biri boşanma davası devam ederken nişanlanma ya da zina yapma gibi bir eyleme karıştığında hukuki açıdan sadakat hükmünü yerine getirmemiş sayılır ve yeni bir boşanma davası açılabilir ve bu dava eldeki boşanma davasıyla birleşir. Üstelik aldatma da işin içerisine girerek sürecin daha çetrefilli devam etmesine yol açar. Eşler evlilik birliği sürecinde birbirlerine olan ilgilerini, alakalarını ve hislerini kaybedebilirler. Oldukça olağan bir durum olan bu kayıplar karşı tarafa olan sadakat hükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Bu nedenle boşanma davası devam ederken nişanlanma ya da zina gibi durumlar söz konusu dahi olamaz. Böylece eşlerden biri boşanma davası devam ettiği takdirde başkasıyla nişanlanarak eşini aldatmış olur ve bu nedenle doğacak sorumluluğu üstlenerek davada kusurlu taraf olur.

Boşanma Davası Devam Ederken Zina

Boşanma davası devam ederken nişanlanma durumu hukuka aykırı bir durumdur ve şartları oluşmuşsa zina olarak kabul edilir. Evlilik birliğinin birçok konu üzerine kurulması, sözler verilmesi ve malların temin edilmesi gibi durumlar da davada taraflar tarafından sorun haline getirilir. Eşler birlikte ya da tek taraflı olarak boşanma davası açtığında, ancak bir eş boşanma davası devam ederken nişanlanma ya da aldatma eylemine karıştığında, dava çok farklı bir boyut almaya başlar. Evlilik kurumu;

• Mutluluğu elbirliğiyle sağlamak,
• Müşterek çocukların bakımını, eğitimini ve gözetimini üstlenmek,
• Birlikte yaşamaya uyum sağlamak,
• Eşlerin birbirine karşı olan sadakat yükümlülüğünü yerine getirmesi,
• Birbirlerine her konuda yardımcı olması gereken bir kurumdur.

Ancak evlilik birliği farklı faktörlerden ötürü her zaman ölümle sonuçlanmayabilir ve araya boşanma davası girebilir. Boşanma davası başladıktan sonra eşlerden birinin sonuç karara varmadan nişan yapması, zina yapması ve aldatması çekişmeli boşanmaya neden olur. Cinsel sadakat evlilik kurumunda en önemli birlikteliklerden birisidir. Cinsel birlikteliği sağlıklı bir şekilde devam ettirmek eşlerin üzerindeki sorumluluklar arasında yer alır. Ancak boşanma davası devam ederken nişanlanma ya da başka bir kadın/erkekle birliktelik yaşamak davanın yıpranmasına neden olur ve Türk hukukuna göre özel boşanma süreci başlar. Zina ya da başkasıyla nişanlanma başlı başına bir delil olarak kabul edildiğinden mutlak bir boşanma sebebi olarak dava başlar. Çeşitli bahanelere dayanarak hiçbir taraf nişanlanma ve zinayı meşrulaştıramaz, normalleştiremez.

Boşanma Davası Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Boşanma davası devam ederken nişanlanma ve zina durumu sonradan da öğrenilebilir. Sonradan öğrenildiğinde de dava açmak mümkündür. Ancak zinayı öğrenmenin üzerinden 5 yıl geçtikten sonra dava açmak mümkün değildir. Bu nedenle en geç 5 yıl içerisinde dava açılması gerekir ancak nişanlanma olayında genel sebeplerden her zaman dava açılabilir. Boşanma karara vardıktan sonra müşterek hayat tamamen sonlandırılmaktadır. Fakat ayrılığa karar verildiğinde müşterek hayata ara verilmiş demektir. Ancak kesin bir şekilde boşanma davası açıldığında ve boşanma devam ederken nişanlanma söz konusu olduğunda durum çoğu zaman zinaya dayalı özel boşanma sebebi olarak kabul edilir. Davaya bakan mahkemeler tüm yargılama usullerine dayalı bir şekilde çalışan aile mahkemeleridir. Özel boşanma sebebinden ötürü açılan davada yargılama şu kurallara göre yapılır;

• Hakim, boşanma ve ayrılık davasının dayandığı olguları detaylı şekilde inceler.
• Olgular hakkında gereken re’sen gerekse istem üzerine taraflara yemin önermez.
• Tarafların her konuda her türlü ikrarı hakimi bağlamaz.
• Hakim kanıtları serbestçe takdir edebilir.
• Boşanmanın fer’î sonuçlarına ilişkin anlaşmalar hakim tarafından onaylandıktan sonra geçerli olur.
• Hakim, taraflardan birinin istemi üzerine duruşmanın gizli yapılmasına karar verme hakkına sahiptir.

Sizin tarafınızdan gelen soruları tek tek yayınlıyoruz. Boşanma Avukatı olarak her zaman yanınızda olduğumuzu bilmenizi isteriz. Bizlere İstanbul boşanma avukatı iletişim sayfamızdan veya 0532 334 59 92 Numaramızdan bizi arayabilirsiniz.